Over 10 years we help companies reach their financial and branding goals. Maxbizz is a values-driven consulting agency dedicated.

Gallery

Contact

+1-800-456-478-23

411 University St, Seattle

maxbizz@mail.com

Büyükşehirler de çalışanların özellikle de İstanbul’da olanların sıklıkla kullandığı bir cümledir bu.

Gitsek bir sahil kasabasına yerleşsek, zaman dursa, kalabalık olmasa, bahçemde 2 ot yetiştirsem, güneşin doğuşunu ve batışını dışarıda izlesem…

Çalışma saatlerimizin yoğunluğu nedeniyle, çoğumuz güneşin ışıkları ile direkt buluşamıyoruz, aramıza pencereler giriyor, eğer şanslı isek.  

Trafik çilesi, kalabalık, betonlaşma, siteleşme, insanların gergin tavırları vb sebeplerden biz de “Bir gidesim var” dedik ve tam 1.5 yıl önce Antalya’ya yerleştik. Böyle bir kararı vermeden önce çok düşündüm. İstanbul benim doğduğum vatanım, kalbimin sahibi olan şehir. Beni 2.5 yıl sonra Londra’dan da 5 yıl sonra İzmir’den de kendisine getiren şehir, asla vazgeçemediğim, ne olursa olsun yaşarım dediğim şehir.  

Ancak Pandemi ile hayatın dengesi değiştiği gibi bizim zihnimizin ve kalbimizin de dengesi değişti.

Nasıl yaparız ? yapabilir miyiz ? gibi bir çok soru, zihnimizin kıvrımlarında kendine cevaplar bulmaya çalıştı. Ancak daha sağlıklı yaşama, daha zinde yaşama kararımız ile birlikte yeni evimize, yeni şehrimize taşındık.

Eğer sizler de “bir gidesim var” diyenlerdenseniz, aşağıdaki sorularım bu isteğinizi değerlendirmeniz için size yardımcı olabilir ? 

  • Hayalleriniz neler ? hayal defteriniz var mı? Hayal defterinize her yıl bakıyor ve bu hayallerin neresindeyim diye düşünüyor musunuz ? Hedef defteri demiyorum, hayal defteri, yani mesele kilo vermenin spor yapmanın çok ötesinde. 
  • Para kazanmak zorunda kalmasa idiniz, bu hayatta ne ile meşgul olmak isterdiniz ? hangi konuda uzman / usta / ehil kişi olarak anılmak isterdiniz ? 
  • Sizi tanıyanlar sizi hangi becerileriniz ile anıyor ve takdir ediyor ? Güçlü olduğunuz özellikler, çevrenizin söyledikleri ile uyuşuyor mu? Bu güçlü özellikleriniz sizin istediğiniz meşguliyete nasıl hizmet edebilir ? 
  • Hangi güçlü özellikleriniz sayesinde para kazanıyorsunuz ? Bu güçlü özellikleriniz hayallerinize ulaşmada size nasıl hizmet edebilir ? 
  • Bütçe planlamanız nasıl? B planı ve C planı için bir bütçeniz var mı? Bu bütçeleri oluşturmak için nasıl planlama yapabilirsiniz ?
  • Kendinizi mecbur hissettiğiniz neler var ? “Mecburum” demek yerine “Seçiyorum çünkü” diye başlasanız ve cümleyi tamamlasanız, neler söylerdiniz ? 

Daniel Pink, Motivasyondan bahsederken Maslow’un hiyerarşisinden bahsettiğimiz yani önce temel ihtiyaçlar, sonra güvenlik barınma sonra insanın kendini gerçekleştirme evrelerinden daha farklı bir yöne geldiğimizi anlatıyor. Aslında bunu bir tek o söylemiyor, bir çok danışman ve konuşmacı-yazar motivasyon 2.0 dan bahsediyorlar.

Motivasyon 2.0 insanın kendini var ettiği, akışta kaldığı, mutluluk ötesinde tatmin yaşadığı yer olarak tanımlıyorlar. 

Bunu şuna benzetiyorlar, dağlarda yürüyüş yapmak isteyen yada maraton koşmak isteyen kişinin motivasyonunu düşünün diyorlar, mesele sadece keyifli olması değildir. Mesele tatmin olmaz, haz almak insanın kendini tam hissetme halidir. Onca zorluğun üstesinden gelebilme bu yolculukta farketme, öğrenme ve bunları hayata geçirme süreci aslında motivasyon 2.0’ın tanımı. 

Daniel Pink’de motivasyon 2.0 olarak tanımladığı bizi harekete geçiren enerjinin ortaya çıkması için insanın 3 bileşeni bir araya getirmesi gerekir diye bahsediyor. 

  • MASTERY – Ustalık 
  • AUTONOMY – Otantiklik – Özgünlük 
  • PURPOSE – Amaç 

Bizim Antalya’ya taşınma hikayemizi bu model ile yorumlayacak olursak eğer 

  • PURPOSE – AMAÇ : varlığımı ve yaşadığımı hissettiğim bir hayatımın olması için elimden geleni yapmak. Hayal defterime uygun adımlar atmak, bunun için planlar yapmak. Kendimi var etmek, kendim ile birlikte etrafımdaki insanların ve evrenin de varlığını daha çok fark etmek, daha çok onların varlığını kutsayacak enerjiye sahip olmak
  • MASTERY – Ustalık : Outliers kitabında Malcolm Gladwell 10.000 saat kuralından bahseder. Bir kişinin işini aşkla yapması, varlığını işine dönüştürmesi ve o işten eşsiz sonuçların çıkması için 10.000 saat zaman geçirmiş olması, işinden tekrar tekrar evrimi yaşamış olması gerekir diye anlatır. Ben ve eşim işlerimiz ile ilgili bu 10.000 saat kuralını doldurmuştuk. Mesele harika işler yapmak değildi bizim için ama sevdiğimiz işi bulmak, onda ustalaşmak ve işimize tutkumuzu katmak, bunu iş sonuçlarında hissedilmesini sağlamak. Antalya’ya gitmek bu anlamda bize çok iyi geldi, ustalığımızı daha bağımsız gerçekleştirebiliyoruz ve bu ustalığı gerçekleştirmek için daha planlı olmak, daha çok çalışmak, daha çok yorulmak zorunda kalıyoruz ama işini aşkla yapanlar için bu dert değil.
  • AUTONOMY – Özgünlük : Aslında, tamamen böyle olduğumuz için de Antalya’ya taşınmış olabiliriz, çünkü biz hiçbir zaman plaza insanı olamamışız, kurumsal kimliğe sahip olamamışız, beğenmediğimden değil asla, ama mış gibi yaşıyormuşuz, köy hayatı, doğanın içinde olmak, seradan domatesleri toplamak, salata yapmak, ertesi gün İstanbul’a gelip eğitim vermek yada sofradan kalkıp zomda koçluk yapmak benim özgünlüğüm oldu.

İnsan amacına hizmet edecek, yetkin olduğu ve özgün davranabildiği ortamda çok motivedir, kendini tatmin hisseder, diye bahsediyor kitabında 

Başka bir şehre gitseniz de gitmeseniz de kendinizi tam hissettiğiniz motive olduğunuz anlara odaklasanız, Daniel Pink’in bahsettiği 3 bileşeni dengeli kullanmanız ile ilgili ne görürdünüz ? 

Yolculuklarınızın hiç bitmemesi dileklerimle 

Sevgiler

Ayşe Topaktaş Demir

Leave a comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir