Pandeminin bu yoğun günlerinde bu konuyu yazmamak olmazdı.
Mart 2020’den bu yana günlük rutinlerimizi tamamıyla değiştiren geleceğe farklı bakmamızı sağlayan biraz stres biraz heyecanla yaşadığımız bugünlere mentorluk açısından bakmak istiyorum.
Mentorluk aslında, organizasyonel gelişim yöntemlerinden birisi ve uzun yıllardır bir çok kurum tarafından kullanılıyor.
Mentorluğu biraz daha büyük resimde sunmak istiyorum sizlere. Organizasyonların mentorluğa neden ihtiyacı var ? Geçmiş deneyimlerim ile şunları belirtmek isterim.
- Yeteneklerin Gelişimi : Organizasyonda çalışan tüm liderler, vizyoner, yaratıcı, yetkin, iletişimi güçlü vb. olmayabilir. Bazı yöneticiler işini ve ekibini yönetiyordur ancak yetenekli çalışanları geliştirebilecek görüsü yada yetkinlikleri olmayabilir.
- Yetenekli çalışan geliştirilmemekten sıkılabilir
- Yetenekli çalışanın potansiyeli doğru yerde ve doğru şekilde kullanılmıyor olabilir
- Yetenekli çalışan, kariyer basamaklarında hak ettiği gibi ilerleyemediğinde kendini değersiz hissedebilir
- Yetenekli çalışan, yaptığı işler ile takdir edilmek, kurum tarafından görülmek, diğer departmanlar ile iş yapmak isteyebilir
İşte tam da bu yüzden mentorlara ihtiyaç duyuyoruz.
- Yeteneğin, farklı bir yönetici görmesi, ondan liderlik alması onu geliştirecektir.
- Farklı bir yönetici tarafından takip edilen yetenek, fark etmediği potansiyellerini keşfedebilir, aynı şekilde mentoru da onun bu potansiyeli hakkında kurumu bilgilendirebilir.
- Yeteneğin kariyer yolu farklılaşabilir, mevcut çalıştığı görevinden daha farklı görevlere getirilebilir
- Yeteneklerin kurumda kalması : “Çalışanlar kuruma gelir ama çoğu zaman yöneticilerinden ayrılır” inanışı %100 gerçek olmasa da doğruluk payı vardır. Bu durumun önüne geçmek, yetenekli çalışanların bir departmanının değil kurumun yetenekli çalışanları olduğunu göstermek için de mentorluk programları çok katkı sağlar.
- Ortak çalışma kültürünün yaratılması : Mentorlar , Liderler, Değişim Elçileri, Proje yöneticileri aslında kurumun sesini duyan, bir çok kişi ile iletişim kuran, kültürün oluşumuna katkı sağlayan rollerdir. İlişkide kurdukları kişiler ile yaptıkları üretim (ilişki, iletişim, iş , proje, yeni fikir, uygulama vb) aslında kültürün oluşumunda çok etkilidir.
Mentorluk aslında kurum içindeki kültür elçiliği gibidir, sadece rol model olması için değil, bağlantıları kurmak, bağlantıları güçlendirmek, iyi olanı taşımak, anlaşılmayanı anlaşılır hale getirmek, köprüler kurmak için mentorluk rolü eşsizdir.
- Liderlerin Yeni Nesil Liderlik Yetkinliklerini geliştirmek : Yeni nesil liderlik modellerinde, değerler ile liderlik, ilham vermek, ilişki odaklı liderlik, vizyoner liderlik var. Yeni nesil liderlik yöntemlerinde artık otorite ile güç ile yöneten liderler yok ve olmayacak.
- Yeni nesil liderler ekiplerini kurdukları güven odaklı ilişkiler ile yönlendirebilecekler, onlara vizyon verebilmek için çalışanların değerlerini, hayallerini anlamaları gerekecek. Liderlerin bu yetkinliklerini pekiştirecekleri tek yerdir, mentorluk programları. Performans olarak size bağlı olmayan bir kişinin gelişiminden sorumlusunuz. O kişinin değerlerini, hayallerini , ihtiyaçlarını, yaşadığı sıkıntılarını, blokajlarını anlamak zorundasınız. Aksi taktirde verdiğiniz liderlik / mentorluk hizmeti hiçbir işe yaramayacaktır.
- Liderlerin mentorluk yaparken öğrenecekleri çok şey var, bu nedenle mentorluk sürecini hakkıyla yöneten liderler, her zaman kendilerine ayna tutarlar, kendi ihtiyaçlarına, bitmemiş meselelerine ayna tutarlar ve bu süreçte kendilerini geliştirmek için de uğraşırlar.
- Anne – baba olmak gibidir mentorluk, çocuğunuza yön vermeye çalışırken kendi ihtiyaçlarınız ile yüzleşirsiniz, bu benim ihtiyacım mı yoksa çocuğumun ihtiyacı mı ? dediğiniz sorguladığınız noktada, kendiniz ile yüzleşmeye başlamışsınız demektir.
Mentorluk programları
- Yeteneklerini geliştirmek isteyen
- Liderlerini geliştirmek isteyen
- Ortak çalışma kültürü yaratmak isteyen
- Kurum içinde değişimi & dönüşümü yönetmek isteyen
- Kariyer yönetiminde sıkıntı yaşayan
- Çevik ve yaratıcı olmak isteyen, ataleti atmak isteyen
Tüm organizasyonlara faydası olacaktır.
Gelelim neden Pandemi ile Mentorluk programlarını bağladığıma
Pandemi süreci ile birlikte tüm liderlik yetkinliklerimizi, ortak çalışma kültürümüzü gözden geçirmemiz gereken bir döneme giriyoruz. Sanal çalışma ortamları ile birlikte , ilişkilerin daha güçlü olması gerektiği, işbirliğinin, işbirlikçi öğrenmenin kaçınılmaz olduğu bir süreç bu.
Bu süreçte ne yaşayacağımızı hiç kimse bilmiyor, bunun kitabı yada bir araştırması da henüz yok. Bu nedenle bu süreci birlikte aşmaya, deneyimlerimiz ile öğrenmeye, birbirimiz ile paylaşmaya, birlikte olmaya ihtiyacımız var.
Mevcut rollerimiz bu süreci aşmamıza yetmeyecek.
Yeteneklerin kurumda kalması ve gelişmesi içinde sadece yöneticinin gücü, zamanı yetkinlikleri yetmeyecek.
Birbirimizi desteklemeye ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde mentorlar başta olmak üzere, değer elçileri, proje yöneticileri, liderler, değişim elçileri, IK iş ortakları gibi rollere inanılmaz ihtiyaç var.
Sevgiler
Ayşe Topaktaş Demir
